Zımnen İlga Etmek: Eğitimde ve Toplumda Derinlemesine Bir İnceleme Öğrenmek, yalnızca bilgi edinmek değil, bir kimlik inşa etmek ve bu kimliği dünyada nasıl var edeceğimizi keşfetmektir. Her öğrenme süreci, kendimizi dönüştürmemize ve etrafımızdaki dünyayı daha derinlemesine anlamamıza olanak tanır. Eğitim, bireylerin düşünsel ve duygusal gelişimlerini en derin düzeyde şekillendiren güçlü bir araçtır. Öğrenme teorileri, pedagojik yöntemler ve toplumsal dinamikler, her öğrencinin benzersiz yolculuğunda önemli bir rol oynar. Ancak bu süreç, bazen doğrudan müdahalelerle değil, daha çok sessiz bir şekilde gerçekleşir. Tıpkı dilde kullanılan “zımnen ilga etmek” ifadesi gibi, bazı dönüşümler, fark edilmeksizin, derinlemesine değişimlere yol açar. Zımnen İlga Etmek Ne…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Teledünya Ne Oldu? İktidar, Kurumlar ve Toplumsal Etkileşim Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Toplumlar, tarih boyunca çeşitli güç ilişkileri ve iktidar yapılarıyla şekillendi. Modern dünyada ise bu güç ilişkileri, genellikle medya, iletişim teknolojileri ve toplumsal kurumlar üzerinden yeniden inşa ediliyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin en eski dijital televizyon platformlarından biri olan Teledünya’nın çöküşü ya da dönüşümü, yalnızca bir ekonomik başarısızlık hikayesi değil, aynı zamanda medya sektöründeki iktidar mücadelesinin, toplumsal dinamiklerin ve kurumlar arası ilişkilerin bir yansımasıdır. Peki, Teledünya ne oldu? Bu soru, sadece bir markanın iflası ya da başarısızlığı değil, çok daha derin bir toplumsal ve siyasal analizi gerektiriyor. İktidar ve…
Yorum Bırak“Kaytaban Ne Demek TDK?” – Bir Antropolojik Bakış Her kültür, kendine özgü dil ve sembollerle şekillenir. Her kelime, bir anlamın ötesinde, toplumsal yapıları, kimlikleri ve ritüelleri yansıtır. Bir antropolog olarak, bir dilin derinliklerine inmek ve kelimelerin ardında yatan toplumsal ve kültürel bağlamları keşfetmek, bu kültürlerin yapı taşlarını anlamak demektir. Bugün, belki çoğumuzun aşina olduğu ama anlamını sorgulamadığı “kaytaban” kelimesine dair bir yolculuğa çıkacağız. Peki, TDK’ye göre kaytaban ne demek? Bu kelimeyi yalnızca dilsel bir anlamda mı ele almalıyız, yoksa toplumsal bir kavram olarak da incelemeli miyiz? Hadi, birlikte keşfedelim. 1. Kaytaban: TDK’ye Göre Tanım Türk Dil Kurumu (TDK) kaytabanı, “yazma…
Yorum BırakIs Magnus Carlsen in FIDE? Have you ever sat down to play a game of chess, your mind whirring with possibilities, your fingers hovering over the pieces, only to be reminded of one undeniable fact? The game isn’t just about you. It’s about everyone who’s ever put their strategy to the test—against time, against themselves, and against the best in the world. And when we talk about the best in the world, we can’t avoid one name that reverberates through the chess community: Magnus Carlsen. But here’s a thought: Is Magnus Carlsen still part of FIDE? Is he still in…
8 Yorum72 Fırka Hadisi Nedir? Mezhepler Arası Bir Çılgın Yoldaşlık Hadi, bu yazıyı okurken çayı elinize alın ve rahatlayın. Çünkü karşınızda oldukça “karışık” ama bir o kadar da eğlenceli bir konu var: 72 fırka hadisi! Evet, evet, yanlış duymadınız. Hani bazen bir arkadaşınız, “Hadi bakalım, şunu bir çöz de bak ne kadar bilgili oluyorsun!” diye size meydan okur ya, işte o meşhur 72 fırka hadisi de tam olarak öyle bir şey. Mezhepler, gruplar, ayrışmalar… Hadi biraz eğlenelim, sonra bu hadisi bir çözelim. Peki, 72 Fırka Hadisi Ne Dedi? Şimdi, 72 fırka hadisi, İslam’ın farklı mezheplerini anlatan bir kavram. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.)…
8 YorumHidrotropizma Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Açısı Bazen doğanın derinliklerinde, en basit ve en sıradan olaylar bile, insan düşüncesinin sınırlarını zorlayacak kadar derin anlamlar taşır. Hidrotropizma, bitkilerin suya doğru büyüme eğilimidir, ancak bu basit biyolojik fenomen, insanlık için çok daha büyük bir metaforik anlam taşır. Biz insanlar da doğaya benzer bir şekilde, içsel dürtüler ve dışsal koşullar arasında sürekli bir etkileşim halindeyiz. Hidrotropizmanın ne olduğunu anlamak, aynı zamanda insanın doğa ile olan ilişkisini, etik anlayışını ve varoluşsal sorularını yeniden gözden geçirmeyi gerektirir. Bu yazıda, hidrotropizmayı sadece biyolojik bir olgu olarak değil, felsefi bir perspektifle inceleyecek ve onun etik, epistemolojik ve…
6 YorumGiriş: Ekonomistin Perspektifinden – “Kaynaklar Sınırlı, Seçimler Kaçınılmazdır” Bir ekonomist açısından baktığımızda, her bölgenin sahip olduğu üretim faktörleri, coğrafi avantajları ve kurumsal kapasitesi sınırlıdır. Bu bağlamda Ordu ili için de geçerli bir tespit söz konusudur: Doğal kaynaklar, emek, üretim altyapısı ve pazarlama imkânları sınırlıdır; bu nedenle “hangi ürünü önceliklendirmeliyiz?” sorusu kaçınılmazdır. Coğrafi işaretli bir ürünün seçilmesi, bölgesel ekonomi açısından hem bireysel kararları hem toplumsal refahı doğrudan etkilemektedir. Bu yazıda, Ordu’nun tescilli ürünü kimdir sorusunu ekonomi perspektifinden ele alarak, piyasa dinamikleri, bireysel üretici kararları ve toplumsal refah ilişkisi çerçevesinde değerlendireceğiz. — Ordu’nun Coğrafi İşaretli Ürünü: “Ordu Kivisi” ve Ekonomik Önemi Ordu ilinde pek…
6 YorumAlabanda Hangi Dil? Psikolojik Bir Bakış Açısıyla Çözümleme “Dil, insanın dünyaya anlam yüklediği bir araçtır. Peki, ya dilin kaybolduğu yerlerde, kimlik ve kültür nasıl şekillenir?” Bu soruyu sormak, insan davranışlarını ve toplumsal dinamikleri çözümlemeye çalışan bir psikolog için derin bir anlam taşır. İnsanların dünyayı anlamlandırma biçimleri, çoğunlukla dil üzerinden şekillenir. Her kelime, her cümle bir anlam inşa eder, ancak dilin kaybolduğu, değiştiği ya da unutulduğu yerlerde, o toplumu, bireyi ve kolektif hafızayı nasıl değerlendirebiliriz? Bu yazıda, Alabanda hangi dil konuşuluyor sorusunu psikolojik açıdan ele alacağız. Bu soruya, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarıyla bakarak, dilin toplumsal ve bireysel kimlik üzerindeki…
8 Yorumİbrik Hangi Yöreye Aittir? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimeler sadece bir iletişim aracı değildir; birer anlatı gücü taşır, dünyayı farklı bakış açılarıyla yeniden inşa ederler. Her kelime, ardında derin bir anlam biriktirir ve kendine has bir duyguyu insanın ruhuna fısıldar. İbrik, kelime olarak sade bir nesneyi işaret etse de, bir anlam dünyasının kapılarını aralar. Türkiye’nin zengin kültürel mirasında, halk edebiyatından günlük yaşama kadar pek çok metin, ibriği bir sembol olarak kullanır. İbrik, yalnızca bir içki taşıma aracı değil, aynı zamanda anlatıların içine sızarak, mekanların, karakterlerin ve bir halkın hikâyesini seslendirir. Peki, ibrik hangi yöreye aittir? Sadece bir nesne mi, yoksa…
Yorum Bırak“Karşı” kelimesi… Türkçenin en basit görünümlü ama en çok kafa karıştıran sözcüklerinden biri. Belki de günlük konuşmalarımızda en çok kullandığımız kelimelerden biri ama iş yazmaya geldi mi, bir anda kafamızın içinde cümleler uçuşmaya başlıyor: “Karşı mıydı, karşi mi, karşii mi?” Hadi bugün bu meseleye ciddi ciddi değil, hafif bir tebessümle yaklaşalım. Çünkü bazen dil bilgisi kurallarını bile gülerek öğrenmek en etkili yoldur. “Karşı” Kelimesiyle Savaş: Yazım Yanlışlarının Komik Dünyası Türkçede yazım hatalarının listesi yapılsa, “karşı” muhtemelen ilk 10’a rahatlıkla girerdi. Çünkü hem telaffuzu kolaydır hem de konuşmada çoğu zaman fark etmeden farklı şekillerde söyleriz. İş yazıya döküldüğünde ise işler karışır.…
4 Yorum